2023 yılı, küresel otomobil pazarının lideri konumundaki bir ülkenin, üretim ve satış rakamlarını ilk kez 30 milyon birim aşarak tarih yazdığı bir dönem oldu. Bu başarı, özellikle elektrikli araçlar (EV) alanında daha da büyük bir hakimiyet kurma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, elektrikli araç sektöründe bu ülkenin 2030 yılına kadar küresel pazar payının %60’ını ele geçirme potansiyeline sahip olduğunu öngörüyorlar. Bu, mevcut küresel satışların iki katından fazla bir artış anlamına geliyor.
Elektrikli araçlara olan bu global yönelim, geleneksel otomobil üreticilerinin pazarı domine ettiği bir dönemden, teknolojiye dayalı bir rekabet alanına geçişi ifade ediyor. Avrupa, Amerika ve Japonya gibi ülkeler, içten yanmalı motor teknolojisi konusundaki uzmanlıklarıyla tanınıyor olsa da, EV’lerin yükselişi ile birlikte oyunun kuralları değişti. Batarya, motor ve elektronik kontrol gibi EV’lerin temel bileşenleri üzerinde hızlı bir gelişme gösteren bu ülke, söz konusu alanlarda ciddi bir ilerleme kaydetti.
Çin’den hodri meydan, elektrikli otomobil pazarının lideri biz olacağız, belli ki TOGG’u unuttular
Bu ülkenin EV pazarındaki başarısı, hükümet teşvikleri, altyapı projeleri ve artan bir orta sınıf gibi faktörlerle destekleniyor. Ayrıca, yerli EV teknolojilerindeki büyüme, kurulu düzenin dışındaki firmaları da zorlayarak pazarın dinamiklerini değiştirmekte. İlgili ülke, EV teknolojilerindeki ilerlemeleri ve hükümet politikaları sayesinde, otomobil endüstrisindeki elektrikli dönüşümü domine etmeye aday görünüyor.
Bu bağlamda, küresel otomobil endüstrisinin geleceği elektrikli araçlarla şekillenirken, teknolojik ilerlemeler ve hükümet desteği ile bu ülke, önümüzdeki yıllarda da otomobil pazarındaki liderliğini pekiştirmeye hazır.
